İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Uludağ’ın güney kesiminde yer alan dağ yöresini “milletin direncinin, çalışkanlığının ve vakarlı duruşunun yansıması, Anadolu irfanının, Türk milletinin mayasının hâlâ yaşadığı topraklar” olarak tanımladı.
Ancak bu kadim coğrafyanın yıllardır hak ettiği ilgiyi ve yatırımı göremediğini vurgulayan Türkoğlu, “2025 yılına gelmiş bulunuyoruz ama hâlâ birçok dağ köyümüz çamurla, tozla, virajla ve stabilize yollarla boğuşuyor” dedi.
Kışın çocukların okula gidemediğini, yazın çiftçilerin ürünlerini pazara ulaştıramadığını, ambulansların yetişemediğini ve otobüslerin çıkamadığını belirten Türkoğlu, “Bu çağda yol; medeniyetin, devletin, eşitliğin göstergesidir. Eğer bir köye hâlâ yol gitmiyorsa, oraya devlet yoktur!” ifadelerini kullandı.
DOĞANCI TÜNELİ: SÖZLER TUTULMADI, MALİYETLER KATLANDI
Milletvekili Türkoğlu, eski Bakan Mustafa Varank’ın Doğancı Tüneli’nin 2023 sonunda biteceği yönündeki sözünü hatırlatarak, “Yıl oldu 2025’in Haziran ayı… Ortada bitmiş bir proje değil, adeta halen daha bir ‘tünel enkazı’ var!” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “2025 yıl sonunu tahmin ediyoruz” ifadesini de eleştiren Türkoğlu, iktidarın ne planlama yapabildiğini ne de hesap verebildiğini söyledi.
Tünelin teknik detaylarına da değinen Türkoğlu, 56 kilometrelik Bursa-Orhaneli yolunda tünelin tamamlanmasıyla sadece 1,6 kilometrelik bir kısalma sağlanacağını ve geçiş süresinin 15 dakikadan 3 dakikaya ineceğini belirtti. Türkoğlu, tüm bu çile, gecikme ve milyarlarca liralık harcama sonucunda sadece 12 dakikalık zaman tasarrufu sağlanacak olmasını eleştirdi.
“MALİYET %3.375 ARTTI, 11 CAN KAYBI YAŞANDI”
Doğancı Tüneli’nin maliyetlerindeki fahiş artışa dikkat çeken Türkoğlu, 2017’deki ilk ihalede 93 milyon TL olan bedelin, 2021’deki tamamlama ihalesiyle 232 milyon TL’ye, 2023’teki ikmal ihalesiyle 2 milyar 720 milyon TL’ye ve 2024’teki elektromekanik sistemler ihalesiyle 188 milyon TL’ye ulaştığını aktardı.
Türkoğlu, toplamda tünelin kamuya maliyetinin şu an için 3 milyar 233 milyon TL’yi aştığını ve 8 yılda maliyetin tam %3.375 oranında arttığını vurguladı. Bu 8 yıllık süreçte yol güzergahında meydana gelen kazalarda 11 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 63 vatandaşın da yaralandığını belirten Türkoğlu, bu durumun kamu yönetimi açısından tam anlamıyla bir skandal olduğunu ifade etti.
“BU BİR TÜNEL PROJESİ DEĞİL, RANT TÜNELİ PROJESİDİR!”
Türkoğlu, 8 yılda bitmeyen ve sadece 2 kilometre uzunluğundaki tünelde kazı işinin tamamlandığını ancak elektrik sistemleri, havalandırma ve yangın önlemlerinin hâlâ yapılmadığını dile getirdi. Her sene başka bir firmanın ihaleye girmesini ve her yıl yeni “gerekçeler” sunulmasını eleştiren Türkoğlu, şu soruları yöneltti:
“Bu zemin etüdünü kim yaptı? Proje planlarını kim onayladı? Sürekli değişen müteahhit firmalar hangi kıstasla seçildi? Her yeni ihale neden bir öncekinden katbekat pahalıya mal oluyor?”
Selçuk Türkoğlu, “Gerçek Şudur: Bu Artık Bir Tünel Projesi Değil, Rant Tüneli Projesidir!” diyerek, Doğancı Tüneli’nin iktidarın yandaş müteahhitleri için bir gelir kaynağına dönüştüğünü iddia etti.
“HALKI YOLDA BIRAKANLARDAN HESAP SORACAĞIZ!”
Türkoğlu, “Bu tünelin tamamlanamamasının hesabını kim verecek? 3,2 milyar lirayı aşan bu harcamanın kalem kalem dökümü nerede? Vatandaşın yıllarca beklediği bu proje neden bitirilemiyor?” sorularını yineledi. “Yol yapanlardan değil, halkı yolda bırakanlardan hesap soracağız!” diyen Türkoğlu, Doğancı Tüneli’nin bu iktidarın beceriksizliğinin somut örneği olduğunu vurguladı.
DAĞ YÖRESİNDE NÜFUS ERİMESİ VE KAMU HİZMETLERİNDE GERİLEME
Milletvekili Türkoğlu, dağ yöresi ilçelerinin nüfuslarında 1980’lerden bu yana büyük düşüşler yaşandığına dikkat çekti. Keles ve Harmancık’ta nüfusun %50, Büyükorhan’da %50’den fazla, Orhaneli’nde ise %40’a yakın azaldığını belirtti. Bu nüfus düşüşünün özellikle 2000’lerden itibaren kamu hizmetlerinde ciddi eksilmelere yol açtığını ifade eden Türkoğlu, eğitimde köy okullarının kapanmasını, sağlıkta kırsal sabit sağlık ocaklarının kapatılmasını, PTT ve bankacılıkta şube sayılarının azaltılmasını, adli hizmetlerde adliye ve icra dairelerinin kapanarak işlemlerin Bursa’ya taşınmasını örnek gösterdi.
Türkoğlu, “Hizmet istemek siyasetse şayet, inadına hem de daha yüksek sesle yapmaya devam edeceğim!” dedi ve dağ yöresindeki yol sorununun, altyapı eksikliğinin, ihmalin ve israfın her daim takipçisi olacağının sözünü verdi. “Her kürsüde, her komisyonda, her önergemde bu dağların sesi yankılanacak” diyen Türkoğlu, “Dağlı olmak sadece bir coğrafyaya ait olmak değil, cesur, kararlı ve her çileye katlanan fedakar bir duruşun adıdır” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.
Yorumlar