DOLAR 39,9052 EURO 46,9246 STERLİN 54,8720 GRAM ALTIN 4.228,45 BIST 100 9.404,89 BITCOIN $107.566
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama
Günnur Ekşi Ataokay

Günnur Ekşi Ataokay

gunnureksi@gmail.com

Tüm Yazıları

Gökteki uluya, yerde dokunduğu ruha..

Giriş: 24.06.2025 12:53 | Güncelleme: 24.06.2025 17:20
Paylaş

Gökteki uluya, yerde dokunduğu ruha..

Vatana ihanetin yolu çoktur .
Belli ki bu yolun kısası zeytin ağacından geçer.
Ömrü kaç insan hayatı eder?

***

Barok dönem klasik müziğin İtalyan 'Kızıl Papaz'ı, konçertoların dehası Antonio Lucio Vivaldi'nin en bilinen konçertosu Dört Mevsim, bir şeyin bir sanatla tanımlanmasının üst sınırlarından biridir bana göre.
Kış tablosu çizip üşümeyi hissettirebilirseniz, o işte büyülüdür.
Vivaldi de tam olarak bunu yapmış; hissi notalarla vermiş, hayal gücümüz ve hatıralarımızla kendi mükemmel tablomuzu çizdiriyor.
Ablam müzik öğretmenliği yolunda üniversitede eğitim alırken ben de onunla sabahlıyordum sınav dönemlerinde.
Barok dönem, trobodurlar, romantik dönem vs. derken onunla hem neden ezber ettiğimi anlamadığım hem de öğrenmekten keyif aldığım bir dönem var.
Onun disiplini sayesinde hayatımda müzikal anlamda bambaşka bir kapı açıldı dünya müziğine.
Tayyare Kültür Merkezi'nde gerçekleşen senfoni konserleri bana her anlamda çok şey kattı.
Barok dönem hafızamda kilise müziğiyle, Vivaldi'nin her bir mevsimin ruhunu en ince ayrıntısına kadar yaşattığı detaylarında yeniden şekillendi.
Üniversiteye başladığım ilk yıl birilerine kelebeğin uçuşunu anlatmaya çalıştığımı anımsıyorum.
Hayat deneyimlerden ibaret oysa!
Tesadüfen hayatıma giren Vivaldi'nin kar tanesinin düşüşüne kadar notayla tanımladığı duyguyu, hazır olana kadar kimse yakalayamaz.
Anlamaya hazır olana kadar kimseye bir şey anlatamazsın.
Bunu Neşet Ertaş'ı dinlemek gibi de düşünebiliriz; konu sadece bir duyguyu, hissi yakalayabilmek.
Vivaldi doğaya duyduğu saygının sonucunda yüzyıllardır binlerce kez icra edilen, yeniden yorumlanan bir eser ortaya koymuş.
Ki bence de doğa en büyük ilham kaynağı...
Hep dönüp kendi evime, vatanıma bakıyorum.
Her seferinde bir talan, yerle bir edilme ve yine de var olmaya çalışma duygusu!
Vatana ihanetin yolu çoktur.
Belli ki bu yolun kısası zeytin ağacından geçer.
Ömrü kaç insan hayatı eder?
Binlerce yıllık bir bilgeliği, var olabilme kudretini, temsil ettiği düşü böylesine şuursuzca kökünden sökmek!
Çok ağlayacağız, gözyaşımız akamayacak kadar çok ağlayacağız. 
Renkler soluyor,
Ruhlar soluyor...
Özümüze dönelim; bilge olana,
Gökteki uluya, yerde dokunduğu ruha..

Yorumlar

Yazarın Diğer Yazıları

Bulut, buluta benziyor
Gökteki uluya, yerde dokunduğu ruha..
Araftaki ev!
Simurg’a Giden Yol!
Köksüzlük

Diğer Yazarlar

Günnur Ekşi Ataokay
Mustafa Çokran
Tolgay Ataokay
Uğur Korkmaz

Haber Arama