2015 yaz başlangıcı; demonteden koltuk takımına, beyaz eşyadan hazırlıklara 40 tur koşturuyorum!
Yaklaşık 1 ay sonra evleniyorum…
Karşısındaki insana ‘Çıplak Vatandaş’ filmindeki Şener Şen gibi sokağa çıkarttırıp ‘yeter beee’ dercesine koşturacak bir neşeli bir gergin ve her zamanki gibi arası olmayan Tolgay…
Rock müzik tam gaz…
Çevirdik sayfayı nisan ayına…
Bende ‘Başarabilirsin Raki’den çok da öteye gidememiş Europe’un mart ayında albüm çıkardığını gördüm…
O dönem psikolojimin de karşılığını veren rock müziğin böğürme disiplinleri arasında dolaştığım için çok önemsemedim ama merak da ettim…
İlk şarkıdan itibaren albüm beni içine aldı…
War of Kings ardından Hole In My Pocket derken, bir bakmışım albümün bağımlısı olmuşum…
İşte tam o anlarda bir dosttan gazeteci tabiriyle kayıt dışı bir bilgi aldım…
Sesindeki heyecanı halen unutamıyorum…
‘Oğlum Europe Festivale geliyor.’
‘Geliyor’ kelimesine şu an baktığımda ne kadar naif olduğunu görüyorum…
Çocukluk arkadaşım, dostum, artık kardeşten öte olan, hayatımın trolü ile en keyifli sohbetleri yaptığım insanı arasında gidip gelen Mustafa Çokran, o dönemde BKSTV’de Festival Direktörü…
Ki görev yaptığı dönemde Moğollar ile Kurtalan Ekspres birlikte sahnedeydi…
Rahmetli İlhan İrem de 30 yıl sonra sahne aldı Mustafa Çokran’ın döneminde…
Concha Buika, Incognito falan saymaya başlarsak yazı bitmez…
Yani ‘geliyor’dan fazlası, orada bir vizyon var…
Basın mensubu olmamız, eş kültür sanat editörlüğünün bize verdiği yetki ve üzerine dostun da etkisiyle davetiyemizi kaptık!
Konser ile ilgili yazılacak çok şey var da; onu geçmişin Overdose’u, şimdilerin 80’leri bizim için her daim Özgür Ögöz’ü zaten çok güzel yazmış...
Bi ‘makaleception’ yapıp alta bırakıyorum linki, mutlaka okuyun ama önce şu yazıyı bitirin buraya kadar geldiyseniz…
Özgür Ögöz'ün yazısını okumak için tıklayın
6-7 sıra yanımızda Halit Ergenç ile falan mükemmel bir konser izledik…
Üzerinden 10 yıl geçti, tadı halen östaki borumuzda…
Şimdilerde Mustafa Çokran, benim gibi kendi yolunda…
Nilüfer’in Karadeniz Festivali vizyonu (!) öncesinde bir dönem farklı şeyler yapılırdı, işte onlardan biri olan caz festivalinde önemli rol oynadı, şu dönem erişilebilirlik üzerine kafa yoruyor filan, falan…
Neden filan falan diyorum çünkü hepsini anlatırsam, Mustafa’nın bize anlatacağı bir şey kalmaz…
Bizim için en keyifli olanını en sona bıraktım…
Sanata bakış açısını her zaman sevdiğim, bu şehrin her zaman ihtiyacı olduğuna inandığım Mustafa Çokran bundan sonra, beyin kıvrımlarımızı zorlayıcı yazılarıyla Depo Haber’de olacak…
Şimdiden hoş geldin Mustafa, gerçi hiç gitmedin ama tekrar hoş geldin…
İlk yazını merakla bekliyorum…
Yorumlar